İlk Hikaye benden:)
+6
gothic girl
Sewimlİ_HırsıZ
HaYaLiMjeanne
Rena
dowaa
Blood+
10 posters
3 sayfadaki 3 sayfası
3 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
Geri: İlk Hikaye benden:)
Canım yakında yazarım yeni bölümleri son hızla yazmaya başladım sırf bu hikayeler içinde bir defter tutuyorum söz pazar yada pazartesi günü koyarım ^^
Geri: İlk Hikaye benden:)
Yunya erkek miydi ya :O__o: Feci pot kırmışım desene Ayh nesem en kısa zamanda yeni bölümü bekliyoruk merakta bırakma bizi :Z):
Sailor Maron- Acemi Anime Fanı
- Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 104
Rep Puanı :
Ceza Puanı :
Kayıt tarihi : 03/09/08
Geri: İlk Hikaye benden:)
Arkadaşlar şöyle bir karakter tanıtımı yapsam iyi olacak ^^ Şu ana kadar hikayede çıkan kişileri kısa bir tanıtacağım
Mizu Amida
Yaklaşık 1.70 boyunda, siyah saçlı, mavi gözlü ve bebek yüzlü bir kızdır. Lise 3. sınıfa gider. Okulun müzik klubündedir ve okul birincisidir. Doğası gereği sert davranmak zorundadır. Kardeşini çok sevmesine rağmen, babası öldükten sonra her zaman kardeşine karşı bir mesefa almıştır. Annesine karşı her zaman bir nefret besler fakat bu nefretin nereden geldiği belli değildir. Babası hakkında fazla bir bilgisi yoktur. Bazen çok gıcık bazende çok iyi davranır . Aslında belli etmesede çok iyi bir kalbi vardır.
Yunya Amida
Yaklaşık 1.50 boylarında, siyah saçlı , mavi gözlü ve bebek yüzlü bir çocuktur. Liseye daha yeni başlamıştır. Ablasını çok sever ve onu her zaman korumak ister. İlk kez tanıştığı birine asla güvenmeyen bir yapısı vardır. Şakacı, güleryüzlü ve bir o kadar sevimlidir. Özelliklede ablasına şaka yapmayı çok sever. Okulun Dans klubündedir.
Bayan Maria
Eskiden Amida kardeşlerin babasının(adı Raidon'dur) yanında çalışan güzel bir stilistti. Fakat zaman geçtikçe Raidon'a aşık olur. Bunu ilk başlarda söleyememiştir. Birgün Raidon'u en yakın arkadaşıyla tanıştırdıktan sonra bu iki çift birbirine aşık olmuş ve evlenmiştir. Maria tüm bunları ciddiye almaz ve ona aşkını itiraf eder fakat sinirlenen Raidon, Maria'yı işten çıkarır. Bayan Maria içindeki aşkı gömerek Amadare köyünde yeni bir hayata başlar.
Alice
Bayan Maria'nın yanında çalışır. Sessiz bir kişiliğe sahiptir. İleriki bölümlerde hakkındaki çok büyük bir gerçek ortaya çıkar.
Nancy
Çok sessiz ve davranışları robotların yaptığı hareketlere benzer. Alice ile hiç benzemeseler bile , Alice'in küçük kız kardeşidir.
Mizu Amida
Yaklaşık 1.70 boyunda, siyah saçlı, mavi gözlü ve bebek yüzlü bir kızdır. Lise 3. sınıfa gider. Okulun müzik klubündedir ve okul birincisidir. Doğası gereği sert davranmak zorundadır. Kardeşini çok sevmesine rağmen, babası öldükten sonra her zaman kardeşine karşı bir mesefa almıştır. Annesine karşı her zaman bir nefret besler fakat bu nefretin nereden geldiği belli değildir. Babası hakkında fazla bir bilgisi yoktur. Bazen çok gıcık bazende çok iyi davranır . Aslında belli etmesede çok iyi bir kalbi vardır.
Yunya Amida
Yaklaşık 1.50 boylarında, siyah saçlı , mavi gözlü ve bebek yüzlü bir çocuktur. Liseye daha yeni başlamıştır. Ablasını çok sever ve onu her zaman korumak ister. İlk kez tanıştığı birine asla güvenmeyen bir yapısı vardır. Şakacı, güleryüzlü ve bir o kadar sevimlidir. Özelliklede ablasına şaka yapmayı çok sever. Okulun Dans klubündedir.
Bayan Maria
Eskiden Amida kardeşlerin babasının(adı Raidon'dur) yanında çalışan güzel bir stilistti. Fakat zaman geçtikçe Raidon'a aşık olur. Bunu ilk başlarda söleyememiştir. Birgün Raidon'u en yakın arkadaşıyla tanıştırdıktan sonra bu iki çift birbirine aşık olmuş ve evlenmiştir. Maria tüm bunları ciddiye almaz ve ona aşkını itiraf eder fakat sinirlenen Raidon, Maria'yı işten çıkarır. Bayan Maria içindeki aşkı gömerek Amadare köyünde yeni bir hayata başlar.
Alice
Bayan Maria'nın yanında çalışır. Sessiz bir kişiliğe sahiptir. İleriki bölümlerde hakkındaki çok büyük bir gerçek ortaya çıkar.
Nancy
Çok sessiz ve davranışları robotların yaptığı hareketlere benzer. Alice ile hiç benzemeseler bile , Alice'in küçük kız kardeşidir.
Geri: İlk Hikaye benden:)
vay anasını diyorum daha başka bişi söyleyemiyorum kızım süper bir karakter tanıtımı olmuş şoke oldum XD
Geri: İlk Hikaye benden:)
ben sevdim mizu yu :[lol]: adaşım :(_): xD hikayeyi şimdi okudum çok hoş olmuş yeni bölümü bekliycem
xMizUx- Yavaş Yavaş Gelişiyorum
- Mesaj Sayısı : 128
Yaş : 30
Rep Puanı :
Ceza Puanı :
Kayıt tarihi : 27/08/08
Geri: İlk Hikaye benden:)
Çok sağol ve işte yeni bölüm
Sır Perdesi 2
....
Yunya ile şaşkınlıktan ne yapacağımızı bilemedik. Bizi nereden tanıdığına dair hiç bir bilgim yoktu. Bu soruyu sormak için içim içimi yiyordu.
Yunya:
" Acaba bizi nereden tanıyorsunuz?"
Bayan Maria:
"Biraz sabırlı olun
"Ne sabırlı olması bizi nereden tanıyorsanız söyleyin :[dry]: "
Bayan Maria : ( gülerek)
"Her zaman böyle davranıyorsun. Aynen bir kale gibisin. Kalenin duvarlarını aşıp kalbine ulaşmak çok zor tatlım..."
Bu kadın giderek sinrimi bozuyordu. Ne laf söylesek mutlaka bir cevabı vardı. Çok bilmiş şey...
Bayan Maria:
"Çocuklar lütfen odama çıkalım.Orada size herşeyi anlatacağım ."
Bayan Maria odasına doğru yürümeye başladı.
"Bu ne biçim kadın. Şeytan diyor; git kafasını gözünü kır .Yunya gitmeyelim. "
Yunya: (bana trip atarak )
"Tabikide gideceğim" :[dry]:
" Ay bu ne biçim kardeş . İnsan ablasının sözünden çıkar mı! Erkek kardeşin mi var derdin var demek. Yunya! bekle beni "
Odaya girdiğimde kapının karşındaki dolap dikkatimi çekti. Dolabın içi resimlerle doluydu. Yavaşça dolaba doğru yürümeye başladım. Dolabın içindeki resimleri görünce şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım. Elim ayağım resmen birbirine dolanmıştı. Resimlerde ben, Yunya, annem, babam ve Bayan Maria vardı.Resimler yaklaşık 11 yıl önceki resimlerdi. Bu fotoğraflarda ben daha 5, Yunya ise 3 yaşındaydı. Bu fotoğrafların bazılarını da annemin o muhteşem fotoğraf albümünde görmüştüm. Fakat halen bu fotoğrafların neden burada olduklarına anlam vermemiştim.
Bayan Maria:
" Tatlım o fotoğraflara daha ne kadar bakacaksın? Lütfen gel otur şuraya"
Ne yapacağımı bilmiyordum. Yunya ise "o fotoğraflarda ne gördün?" gibisinden bana bakıyordu.
Bayan Maria:
"Tatlım oturmayacak mısın? Yoksa direk gibi duracak mısın?"
"Oturacağım"
Odada bir an sessizlik oldu. Yunya ise halen bana bakıyordu. Bir an Yunya ile göz göze geldim ve hemen kafamı aşağıya çevirdim.
" Bayan Maria..... Acaba...."
Cümlemi tamamlayacakken sözümü kesti.
Bayan Maria:
"Sizi nereden tanıdığımı mı soracaksın?"
"Evet" anlamında kafamı salladım. Bir an durdu ve masasındaki suyunu yudumladı.
Bayan Maria:
"Alice buraya gel"
Alice:
"Buyrun efendim."
Bayan Maria:
"Beyefendinin kimonusunu vermek üzere onu götürün. Siyah ve üzerinde ejderha işlemesi olacak. Bedeni bu kağıda yazdım. Kimonosunu giyince haber verin"
Alice:
"Tamam efendim. Lütfen beni takip edin"
Yunya gidip gitmeme arasında kalmıştı. Sadece bana bakıyordu. Ben ise ne diyeceğimi bilmiyordum.
Bayan Maria:
"Hadi Tatlım gitsene. Yoksa festivale kimonosuz mu gitmeyi düşünüyorsun"
"Tamam Yunya git. Ben birazdan yanına gelirim"
Yunya oturduğu yerden kalkıp kimonosunu giyeceği yere doğru gitmeye başladı.
"Evet Bayan Maria artık anlatmayı düşünüyor musun? Sen kimsin? "
Bayan Maria : (düşünceli bir şekilde)
"Aslında bu çok uzun bir hikaye . Annen ile babanı ben tanıştırdım. İkisi sanki ilk görüşte aşık olmuştu. Ama baban hiçbir zaman beni farketmemişti. Onu o kadar çok seviyordum ki... Aradan çok fazla zaman geçmeden ikisi evlendi. Zaten iki yıl sonrada sen dünyaya geldin. Daha sonrada Yunya... O zamnalar baban şehrin en ünlü giyim merkezini sahibiydi. Herkes onun yaptığı kıyafetlere hayrandı. Ona birgün sevdiğimi söyledim. Ama o beni sevmediğini söyledi. Defalarca defalarca ona onu ne kadar çok sevdiğimi söylesemde o artık bana aldırış etmiyor ve annene o kadar çok bağlanıyordu. Bana daha sonra bei işten attı. Ben ise şehirden gitsem bile ona duyduğum aşkı kalbime gömdüm. Zaten 5 yıl sonra öldüğünü duydum...."
"Anlıyorum."
Gerçektende anlamıştım. Ama yinede ağzımdan "anlıyorum" lafından başka bir laf çıkmamıştı. Birden bire kapı açıldı. İçeriye giren Alice'ti.
Alice:
"Efendim. Beyefendi hazır."
Bayan Maria:(başını aşağıya eğerek)
"Mizu hadi git. Ben gelmesem daha iyi ....Ama lütfen bu konuştuklarımız aramızda kalsın. Kimseye söyleme..."
"Tamam"
Daha sonra Alice'i izlemek üzere ayağa kalktım. Kapıyı kapatıp biraz bekledim. Alice yürümeye başlamıştı bile. Bir an durup düşündüm.
"Aşkını kalbine gömmek ha? Çok enteresan ..... "
Yunya'nın olduğu yere doğru koşar adımlarla yürümeye başladım....
Sır Perdesi 2
....
Yunya ile şaşkınlıktan ne yapacağımızı bilemedik. Bizi nereden tanıdığına dair hiç bir bilgim yoktu. Bu soruyu sormak için içim içimi yiyordu.
Yunya:
" Acaba bizi nereden tanıyorsunuz?"
Bayan Maria:
"Biraz sabırlı olun
"Ne sabırlı olması bizi nereden tanıyorsanız söyleyin :[dry]: "
Bayan Maria : ( gülerek)
"Her zaman böyle davranıyorsun. Aynen bir kale gibisin. Kalenin duvarlarını aşıp kalbine ulaşmak çok zor tatlım..."
Bu kadın giderek sinrimi bozuyordu. Ne laf söylesek mutlaka bir cevabı vardı. Çok bilmiş şey...
Bayan Maria:
"Çocuklar lütfen odama çıkalım.Orada size herşeyi anlatacağım ."
Bayan Maria odasına doğru yürümeye başladı.
"Bu ne biçim kadın. Şeytan diyor; git kafasını gözünü kır .Yunya gitmeyelim. "
Yunya: (bana trip atarak )
"Tabikide gideceğim" :[dry]:
" Ay bu ne biçim kardeş . İnsan ablasının sözünden çıkar mı! Erkek kardeşin mi var derdin var demek. Yunya! bekle beni "
Odaya girdiğimde kapının karşındaki dolap dikkatimi çekti. Dolabın içi resimlerle doluydu. Yavaşça dolaba doğru yürümeye başladım. Dolabın içindeki resimleri görünce şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım. Elim ayağım resmen birbirine dolanmıştı. Resimlerde ben, Yunya, annem, babam ve Bayan Maria vardı.Resimler yaklaşık 11 yıl önceki resimlerdi. Bu fotoğraflarda ben daha 5, Yunya ise 3 yaşındaydı. Bu fotoğrafların bazılarını da annemin o muhteşem fotoğraf albümünde görmüştüm. Fakat halen bu fotoğrafların neden burada olduklarına anlam vermemiştim.
Bayan Maria:
" Tatlım o fotoğraflara daha ne kadar bakacaksın? Lütfen gel otur şuraya"
Ne yapacağımı bilmiyordum. Yunya ise "o fotoğraflarda ne gördün?" gibisinden bana bakıyordu.
Bayan Maria:
"Tatlım oturmayacak mısın? Yoksa direk gibi duracak mısın?"
"Oturacağım"
Odada bir an sessizlik oldu. Yunya ise halen bana bakıyordu. Bir an Yunya ile göz göze geldim ve hemen kafamı aşağıya çevirdim.
" Bayan Maria..... Acaba...."
Cümlemi tamamlayacakken sözümü kesti.
Bayan Maria:
"Sizi nereden tanıdığımı mı soracaksın?"
"Evet" anlamında kafamı salladım. Bir an durdu ve masasındaki suyunu yudumladı.
Bayan Maria:
"Alice buraya gel"
Alice:
"Buyrun efendim."
Bayan Maria:
"Beyefendinin kimonusunu vermek üzere onu götürün. Siyah ve üzerinde ejderha işlemesi olacak. Bedeni bu kağıda yazdım. Kimonosunu giyince haber verin"
Alice:
"Tamam efendim. Lütfen beni takip edin"
Yunya gidip gitmeme arasında kalmıştı. Sadece bana bakıyordu. Ben ise ne diyeceğimi bilmiyordum.
Bayan Maria:
"Hadi Tatlım gitsene. Yoksa festivale kimonosuz mu gitmeyi düşünüyorsun"
"Tamam Yunya git. Ben birazdan yanına gelirim"
Yunya oturduğu yerden kalkıp kimonosunu giyeceği yere doğru gitmeye başladı.
"Evet Bayan Maria artık anlatmayı düşünüyor musun? Sen kimsin? "
Bayan Maria : (düşünceli bir şekilde)
"Aslında bu çok uzun bir hikaye . Annen ile babanı ben tanıştırdım. İkisi sanki ilk görüşte aşık olmuştu. Ama baban hiçbir zaman beni farketmemişti. Onu o kadar çok seviyordum ki... Aradan çok fazla zaman geçmeden ikisi evlendi. Zaten iki yıl sonrada sen dünyaya geldin. Daha sonrada Yunya... O zamnalar baban şehrin en ünlü giyim merkezini sahibiydi. Herkes onun yaptığı kıyafetlere hayrandı. Ona birgün sevdiğimi söyledim. Ama o beni sevmediğini söyledi. Defalarca defalarca ona onu ne kadar çok sevdiğimi söylesemde o artık bana aldırış etmiyor ve annene o kadar çok bağlanıyordu. Bana daha sonra bei işten attı. Ben ise şehirden gitsem bile ona duyduğum aşkı kalbime gömdüm. Zaten 5 yıl sonra öldüğünü duydum...."
"Anlıyorum."
Gerçektende anlamıştım. Ama yinede ağzımdan "anlıyorum" lafından başka bir laf çıkmamıştı. Birden bire kapı açıldı. İçeriye giren Alice'ti.
Alice:
"Efendim. Beyefendi hazır."
Bayan Maria:(başını aşağıya eğerek)
"Mizu hadi git. Ben gelmesem daha iyi ....Ama lütfen bu konuştuklarımız aramızda kalsın. Kimseye söyleme..."
"Tamam"
Daha sonra Alice'i izlemek üzere ayağa kalktım. Kapıyı kapatıp biraz bekledim. Alice yürümeye başlamıştı bile. Bir an durup düşündüm.
"Aşkını kalbine gömmek ha? Çok enteresan ..... "
Yunya'nın olduğu yere doğru koşar adımlarla yürümeye başladım....
Geri: İlk Hikaye benden:)
bu bayan maria ne rahat bişeymiş şakır şakır anlattı herşeyi güzel bi bölümdü ellerine sağlık :(_):
xMizUx- Yavaş Yavaş Gelişiyorum
- Mesaj Sayısı : 128
Yaş : 30
Rep Puanı :
Ceza Puanı :
Kayıt tarihi : 27/08/08
Geri: İlk Hikaye benden:)
Tanrımm...Çok güzel olmuş yalnız biraz kısa mı olmuş ne
Harikasın dostum...
Harikasın dostum...
Geri: İlk Hikaye benden:)
Hayy allam süper devamını bekleriz devamını bekleriz
He bu arada cidden ne rahat kadın herşeyi anlattı biri bana böle dicek demesin yani oldugu yerde ezer geçerim
He bu arada cidden ne rahat kadın herşeyi anlattı biri bana böle dicek demesin yani oldugu yerde ezer geçerim
Geri: İlk Hikaye benden:)
Bende ezip geçerdim evet artık hikayemize devam edebiliriz
Böcek Korkumun Üzerine
...
Alice:
"Buyrun efendim.Lütfen içeri girin.Beyefendi sizi bekliyor"
Odaya girdiğimde içieri hafif karanlıktı.Çok az ışık yanıyordu.Bir ara ağağım takıldı.Tam düşücekken Yunya beni kolumdan tuttu.
Yunya:
"Abla dikkat etsen iyi olur.Seni eve tek parça olarak götürmek istiyorum.Bu arada Kimonu yakışmış mı?"
Kimono giyerek dahada şeker olmuştu.Ama ona yakıştığını söylemeyeğim.Beni çok sinir etmişti.Şimdi ise sinir etme sırası bendeydi.Bakalım laflarıma dayanabilcek mi?
"Eh idare eder.Açıkcası ben pek beğenmedim.Çok kötü durmuş üzerinde.Çuval giyseydin daha iyi olurdu"
Bu söyledim lafa acayip sinir olmuştu.Bunu hem hareketlerinden hemde yüz ifadesinden kolaylıkla anlayabiliyordum.Yunya bir zamandan sonra kendi kendine konuşmaya ve sitem etmeye başladı.
Yunya:(bilmiş bilmiş ve kısık sesle konuşur)
"İdare edermişmiş.Pek beğenmemişmiş.Hiç beğenmiyor zaten.Gıcık şey."
"Seni duyuyorum Yunya"
Yunya bir aynanın karşısına geçip kendine bakmaya başladı.Odada o kadar çok ayna vardıki aynalar hemen dikkatimi çekmişti.
Yunya:
"Şey....Gerçekten beğenmedin mi?"
Acaba onu biraz daha mı gıcık etseydim.Ama o benim kardeşim ona bu laflar yeterli sanırım.
"Yunya gerçeği söylemek gerekirse sana çok yakışmış.Çok şeker olmuşsun"
Yunya utanmıştı.Hemen yüzünü aşağıya doğru eğdi.Bu hareketi benim yüzümde hafif bir tebessüme neden olmuştu.Daha sonra Yunya elini yukarı kaldırıp birşeyi işaret etti.Pembe renkli üzerinde rengarenk çiçeklerin olduğu bir kimonoydu bu...
"Bu ne Yunya?"
Yunya:
"Görmüyor musun?O bir kimono..."
"Yani o anlamda söylemedim.Kimin demek istedim."
Yunya:
"Senin ağzından kimin diye bir laf çıkmadı.O kimono senin.Bayan Maria senin için seçmiş."
"Hmm...Ben bunu giymem."
Yunya:
"Ben giydim ama.Senden giyeceksin."
Yunya beni tuttuğu gibi soyunma kabininin içerisine itti.Sonrada kimonoyu üzerime fırlattı ve kabinin kapısını kilitledi.
"Yunya ne yaptığını sanıyorsun?Hemen kapıyı aç!"
Yunya:(gülerek)
"Abla bağırma ve boşuna hiç konuşma.Kimono'yu giymeden bu kapıyı açmam!"
Sanırım çabalamam boşunaydı.Üzerimdeki çıkarmaya başlamıştım.Biran başım dönmüştü.Yere kapaklandım.Neler oluyordu bana.Yerden yavaşça kalktım.Kafamı kimonoya kaldırdığımda tamda duvarın karşısında koskacamam bir böcek vardı.Böceği görmemle çığlığı bastım.Yunya o telaşla kapıyı açtı.Benim yarı çıplak olduğumu görünce duvardaki kimonoyu üzerime attı ve böceği ezdi.Yunya utancından bana bakamıyordu ve tabikide bende ona bakamıyordum.
Yunya:
"İyimisin?"
"İyiyim.Çok teşekkür ederim."
Yunya:
"Hadi sen kimononu giy..Kapıyı kilitlemeyeceğim.İstediğin zaman çıkabilirsin"
Tamam anlamında kafamı salladım.Küçkülüğümden beri bu böcek korkumu yenememiştim.Herhangi bir böcek görünce çığlık atıp öylece yerimde kıpırdamadan dururdum.Kimonoyu üzerime giymiştim ama kimononun obisini bağlayamamıştım.Kabinden dışarı çıktım.
"Hazırım fakat obiyi bağlayamadım.Obiyi bağlamak için Yardım edermisin?"
Yunya:
"Tamam.Zaten birşeyi tek başına yapsan şaşıcağım."
Yunya yine kendi kendine söylenmeye başlamıştı.Bu durum benim kikirdememe neden olmuştu.Yunya biran durup gözlerimin içine bakmıştı.Bu durum beni biraz utandırmıştı.Yüzümü hemen yere doğru indirmiştim.
Yunya:
"Bitti.Gerçekten çok güzel oldun.Aynanın karşısına geçip bak istersen"
Güzel olup olma konusunda pek bir fikrim yoktu fakat küçüklüğümden beri güzel olduğumu düşünmezdim.Aynanın karşısına geçtiğimde şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım.Gerçekten bu sefer güzel olmuştum.
"Sanırım bu sefer güzel oldum dimi Yunya?
Yunya:
"Bence güzel odun.Anlamıyorum neden okulun festivallerine katılmıyorsunki.Böyle gitsen okulun festivallerine birçok kişi eminim sana aşık olurdu.
Bu lafı söyleyince öyle sinir olmuştumki....Anlamlı bakışlarımla Yunya'ya baktım.
Yunya:
"Tamam....Tamam...Kızma...."
Bişerşey dememiştim Yunya'ya.Zaten o benim durmumdan haberi bile yoktu.Ona kızmaya bile hakkım yoktu.Sadece böyle yaşamayı ben istemiştim ve istediğim hayatı yaşıyordum.Biran sesizlik oluşmuştu.Sessizliğin içinden düşüncelerim içine doğru kaybolmuştum.Sanırım.....Bu sessizliği bozan şey ise kapının açılmasıyla Bayan Maria ve Alice'n içeri girmesiydi.
Bayan Maria:
"Kimonolar üzerlerine ne kadar çok yakışmış değil mi Alice?"
Alice:
"Siz öyle diyorsanız öyledir Bayan Maria"
...
Bayan Maria ile konuştuktan sonra kimonoların parasını ödemek üzere mağazanın kasa bölümüne gittik.Kasa bölümde bile tür tür kumaşlar vardı.Ödeme sırası bize gelmişti.
"Acaba ne kadar tuttu?"
Kasiyer:
"Efendim.Toplam ödeyeceğiniz miktar...."
Bayan Maria kasiyerin hemen lafını kesmişti.
Bayan Maria:
"Onlardan para alma Albert"
Kasiyer:
"Ama efendim.Onlar en değerli kimonolarımız..."
Bayan Maria:
"Şimdide efendine karşı mı geliyorsun?Ne diyorsam onu yap"
"Bunu yapmanıza hiç gerek yok.Parasını ödeyebilirim."
Bayan Maria kafasını yere doğru çevirmişti.Sonra hızla bana sarıldı.Bütün mağazadekiler Bayan Maria'nın bu davranışına şaşkınlıkla bakmışlardı.
Bayan Maria:(kısık sesle)
"Sevdiğim adamın çocuklarına bunlar az bile.Dediğimi yap ve al bunları"
Bayan Maria beni bırakmayacak gibi sarılıyordu.Bende onun kulağına bazı şeyler fısıldamıştım.
"Babamı sevdiğinizi biliyorum.Ama artık babam öldü ve artık buna alışıp hayatınıza geri dönmelisiniz.Çünkü bende bunu yapacağım."
Bayan Maria gözlerindeki yaşları silip kimonoların olduğu poşeti bana verdi ve bana teşekkür etti.Bizde mağazadan dışarı çıkıp hotelin yolunu tuttuk.Dışarı çıktığımızda saatin çok geç olduğunu fark ettim.Hava kararmıştı.
Yunya:
"Abla bak.Gökyüzü çok güzel.Yıldızlarla dolu."
Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım.Gerçektende birsürü yıldız vardı.Biran durup bir dilek tutmaya karar verdim ama Yunya biraz sonra üzerime birşey atmıştı.Yunya bağırıp çağırmaya başlamıştı.
Yunya:
"Abla Böcek...Böcek..."
"Neeeeeeee....Al onu üzerimden Allll!"
Yunya:
"Şaka yaptım."
Daha sonra Yunya bana yakalanmamak için koşmuştu ve tabikide bende bu şakanın imtikamımı almak için peşinden koşmaya başladım
"Yunyaaa....Seni yakalarsam....."
Sanırım Yunya hiç değişmeyecek..."
_________________
Birşey söylemek gerkirse ben bunu yazarken çok eğlendim.İnşallah sizden okurken eğlenirsiniz.Evet bir sonraki bölümde tüm gerçekler ortaya çıkıyor.Bir dahaki bölümün adı Festival konuyu biraz özetleyeceğim:Evet festival başlıyor.Amida kardeşler festivale gidip eğleniyorlar fakat Mizu'yu izleyen bir yabancı var.Mizu festival sonuna doğru bu yabancıyı yakalıyor ve hiçte tahmin etmedği bir kişi çıkıyor.Sizde bunu öğrenmek istiyorsanız bir dahaki bölümü okuyun diyorum ve görüşmek üzere deyip bunu burada bitiriyorum
Böcek Korkumun Üzerine
...
Alice:
"Buyrun efendim.Lütfen içeri girin.Beyefendi sizi bekliyor"
Odaya girdiğimde içieri hafif karanlıktı.Çok az ışık yanıyordu.Bir ara ağağım takıldı.Tam düşücekken Yunya beni kolumdan tuttu.
Yunya:
"Abla dikkat etsen iyi olur.Seni eve tek parça olarak götürmek istiyorum.Bu arada Kimonu yakışmış mı?"
Kimono giyerek dahada şeker olmuştu.Ama ona yakıştığını söylemeyeğim.Beni çok sinir etmişti.Şimdi ise sinir etme sırası bendeydi.Bakalım laflarıma dayanabilcek mi?
"Eh idare eder.Açıkcası ben pek beğenmedim.Çok kötü durmuş üzerinde.Çuval giyseydin daha iyi olurdu"
Bu söyledim lafa acayip sinir olmuştu.Bunu hem hareketlerinden hemde yüz ifadesinden kolaylıkla anlayabiliyordum.Yunya bir zamandan sonra kendi kendine konuşmaya ve sitem etmeye başladı.
Yunya:(bilmiş bilmiş ve kısık sesle konuşur)
"İdare edermişmiş.Pek beğenmemişmiş.Hiç beğenmiyor zaten.Gıcık şey."
"Seni duyuyorum Yunya"
Yunya bir aynanın karşısına geçip kendine bakmaya başladı.Odada o kadar çok ayna vardıki aynalar hemen dikkatimi çekmişti.
Yunya:
"Şey....Gerçekten beğenmedin mi?"
Acaba onu biraz daha mı gıcık etseydim.Ama o benim kardeşim ona bu laflar yeterli sanırım.
"Yunya gerçeği söylemek gerekirse sana çok yakışmış.Çok şeker olmuşsun"
Yunya utanmıştı.Hemen yüzünü aşağıya doğru eğdi.Bu hareketi benim yüzümde hafif bir tebessüme neden olmuştu.Daha sonra Yunya elini yukarı kaldırıp birşeyi işaret etti.Pembe renkli üzerinde rengarenk çiçeklerin olduğu bir kimonoydu bu...
"Bu ne Yunya?"
Yunya:
"Görmüyor musun?O bir kimono..."
"Yani o anlamda söylemedim.Kimin demek istedim."
Yunya:
"Senin ağzından kimin diye bir laf çıkmadı.O kimono senin.Bayan Maria senin için seçmiş."
"Hmm...Ben bunu giymem."
Yunya:
"Ben giydim ama.Senden giyeceksin."
Yunya beni tuttuğu gibi soyunma kabininin içerisine itti.Sonrada kimonoyu üzerime fırlattı ve kabinin kapısını kilitledi.
"Yunya ne yaptığını sanıyorsun?Hemen kapıyı aç!"
Yunya:(gülerek)
"Abla bağırma ve boşuna hiç konuşma.Kimono'yu giymeden bu kapıyı açmam!"
Sanırım çabalamam boşunaydı.Üzerimdeki çıkarmaya başlamıştım.Biran başım dönmüştü.Yere kapaklandım.Neler oluyordu bana.Yerden yavaşça kalktım.Kafamı kimonoya kaldırdığımda tamda duvarın karşısında koskacamam bir böcek vardı.Böceği görmemle çığlığı bastım.Yunya o telaşla kapıyı açtı.Benim yarı çıplak olduğumu görünce duvardaki kimonoyu üzerime attı ve böceği ezdi.Yunya utancından bana bakamıyordu ve tabikide bende ona bakamıyordum.
Yunya:
"İyimisin?"
"İyiyim.Çok teşekkür ederim."
Yunya:
"Hadi sen kimononu giy..Kapıyı kilitlemeyeceğim.İstediğin zaman çıkabilirsin"
Tamam anlamında kafamı salladım.Küçkülüğümden beri bu böcek korkumu yenememiştim.Herhangi bir böcek görünce çığlık atıp öylece yerimde kıpırdamadan dururdum.Kimonoyu üzerime giymiştim ama kimononun obisini bağlayamamıştım.Kabinden dışarı çıktım.
"Hazırım fakat obiyi bağlayamadım.Obiyi bağlamak için Yardım edermisin?"
Yunya:
"Tamam.Zaten birşeyi tek başına yapsan şaşıcağım."
Yunya yine kendi kendine söylenmeye başlamıştı.Bu durum benim kikirdememe neden olmuştu.Yunya biran durup gözlerimin içine bakmıştı.Bu durum beni biraz utandırmıştı.Yüzümü hemen yere doğru indirmiştim.
Yunya:
"Bitti.Gerçekten çok güzel oldun.Aynanın karşısına geçip bak istersen"
Güzel olup olma konusunda pek bir fikrim yoktu fakat küçüklüğümden beri güzel olduğumu düşünmezdim.Aynanın karşısına geçtiğimde şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım.Gerçekten bu sefer güzel olmuştum.
"Sanırım bu sefer güzel oldum dimi Yunya?
Yunya:
"Bence güzel odun.Anlamıyorum neden okulun festivallerine katılmıyorsunki.Böyle gitsen okulun festivallerine birçok kişi eminim sana aşık olurdu.
Bu lafı söyleyince öyle sinir olmuştumki....Anlamlı bakışlarımla Yunya'ya baktım.
Yunya:
"Tamam....Tamam...Kızma...."
Bişerşey dememiştim Yunya'ya.Zaten o benim durmumdan haberi bile yoktu.Ona kızmaya bile hakkım yoktu.Sadece böyle yaşamayı ben istemiştim ve istediğim hayatı yaşıyordum.Biran sesizlik oluşmuştu.Sessizliğin içinden düşüncelerim içine doğru kaybolmuştum.Sanırım.....Bu sessizliği bozan şey ise kapının açılmasıyla Bayan Maria ve Alice'n içeri girmesiydi.
Bayan Maria:
"Kimonolar üzerlerine ne kadar çok yakışmış değil mi Alice?"
Alice:
"Siz öyle diyorsanız öyledir Bayan Maria"
...
Bayan Maria ile konuştuktan sonra kimonoların parasını ödemek üzere mağazanın kasa bölümüne gittik.Kasa bölümde bile tür tür kumaşlar vardı.Ödeme sırası bize gelmişti.
"Acaba ne kadar tuttu?"
Kasiyer:
"Efendim.Toplam ödeyeceğiniz miktar...."
Bayan Maria kasiyerin hemen lafını kesmişti.
Bayan Maria:
"Onlardan para alma Albert"
Kasiyer:
"Ama efendim.Onlar en değerli kimonolarımız..."
Bayan Maria:
"Şimdide efendine karşı mı geliyorsun?Ne diyorsam onu yap"
"Bunu yapmanıza hiç gerek yok.Parasını ödeyebilirim."
Bayan Maria kafasını yere doğru çevirmişti.Sonra hızla bana sarıldı.Bütün mağazadekiler Bayan Maria'nın bu davranışına şaşkınlıkla bakmışlardı.
Bayan Maria:(kısık sesle)
"Sevdiğim adamın çocuklarına bunlar az bile.Dediğimi yap ve al bunları"
Bayan Maria beni bırakmayacak gibi sarılıyordu.Bende onun kulağına bazı şeyler fısıldamıştım.
"Babamı sevdiğinizi biliyorum.Ama artık babam öldü ve artık buna alışıp hayatınıza geri dönmelisiniz.Çünkü bende bunu yapacağım."
Bayan Maria gözlerindeki yaşları silip kimonoların olduğu poşeti bana verdi ve bana teşekkür etti.Bizde mağazadan dışarı çıkıp hotelin yolunu tuttuk.Dışarı çıktığımızda saatin çok geç olduğunu fark ettim.Hava kararmıştı.
Yunya:
"Abla bak.Gökyüzü çok güzel.Yıldızlarla dolu."
Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım.Gerçektende birsürü yıldız vardı.Biran durup bir dilek tutmaya karar verdim ama Yunya biraz sonra üzerime birşey atmıştı.Yunya bağırıp çağırmaya başlamıştı.
Yunya:
"Abla Böcek...Böcek..."
"Neeeeeeee....Al onu üzerimden Allll!"
Yunya:
"Şaka yaptım."
Daha sonra Yunya bana yakalanmamak için koşmuştu ve tabikide bende bu şakanın imtikamımı almak için peşinden koşmaya başladım
"Yunyaaa....Seni yakalarsam....."
Sanırım Yunya hiç değişmeyecek..."
_________________
Birşey söylemek gerkirse ben bunu yazarken çok eğlendim.İnşallah sizden okurken eğlenirsiniz.Evet bir sonraki bölümde tüm gerçekler ortaya çıkıyor.Bir dahaki bölümün adı Festival konuyu biraz özetleyeceğim:Evet festival başlıyor.Amida kardeşler festivale gidip eğleniyorlar fakat Mizu'yu izleyen bir yabancı var.Mizu festival sonuna doğru bu yabancıyı yakalıyor ve hiçte tahmin etmedği bir kişi çıkıyor.Sizde bunu öğrenmek istiyorsanız bir dahaki bölümü okuyun diyorum ve görüşmek üzere deyip bunu burada bitiriyorum
3 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
3 sayfadaki 3 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz